Nefes..
Bilinmeyene doğru bir yolculuk ve belli belirsiz duyulan sesler..
Varoluşun en rahat halinden ilk nefes ve derin bir çığlıkla, yaşam hakkında edinilen ilk deneyim; keyfinin kaçması,hemen ardından öfkelenmek ve tüm dünyayı yutma isteği ile ağlamak.
Sakinleşme sürecinde ilk huzurlu karşılaşma anne ve sütü..
İşte yaşamın döngüsünde ilk nefes alış ve nefesin nasıl kullanılırsa ne olacağı ile ilgili başlayan ilk tecrübe.
Sonrası kendiliğinden, kimsenin öğretmesine ve göstermesine gerek kalmadan devam eder.
Esner,
İç çeker,
gerinir,
hapşırır,
ağlar,
güler,
öksürür
hıçkırır…
Ve davam eder süreç.. Büyür.. büyür ve büyür..
Yolda yeni deneyimler gelir, karşılaşmalar olur, tecrübe nedir ‘’öğrenilmeye çalışılır’’. Bir sürü bilgi, bilge ve aracı dahil olur hayatına. Bu yüzden bazı şeyler az kalır bazı şeyler çoğalır. Kendiliğinden öğrenilmiş olanlar bile bu serüvende unutulur.. Hatırlanması zorlaşır. Süreç tamamlanmak üzerinedir..
Çünkü kendini eksik sanır (!) Yetmiyormuş, olmuyormuş, bilmiyormuş gibi gelir.
Oysa ki sadece uzaktır sadece uzaklaşmıştır.
İhtiyaç duyduğu şeye ‘’kendine’’.
Ve yakınlaşmanın yolu hep aynı yerdendir aslında varoluşun en rahat halinin bozulma anındadır.
Bir nefes ve derin bir çığlık…
Sarsılmak ve uyanmak …
Bu sefer amaç değil dünyayı yutmak, dinlemek ve sözler, şiirler, şarkılar söylemek…

Yazan: Ahmet Cemal
Ahmet Cemal, 5 Mart 1942 tarihinde İzmir'de doğdu. .
güzel bir yazı olmuş tebrik ederim sizi